Ana içeriğe atla

Feed-Back Olmadan Asla!




Feed back’in anlamı Türkçe de geri bildirim anlamına gelmektedir. Genel anlamı ise Pozitif veya negatif etkisi olan bir davranış üzerine, kişiyle bu davranışı pekiştirici veya değiştirici yönde aktarımda bulunmaktır. Bazı profesyoneller nasihate benzetir. Bazıları ise nasihate benzemediğini dile getiri.Bir nasihate  benzer aslında düşününce insanların başından geçmiş olumlu/olumsuz olayları tecrübe edinerek karşısındaki insanlara naçizane düşüncelerini aktarmalarıdır.


Ne iş yaparsak yapalım. Kesinlikle olumluda olsa olumsuzda olsa feedback (Geri bildirim) almanızı kesinlikle öneririm. İşin ehli olan kişilerden almanız daha iyi olur. Geri bildirim insanın nasıl ve ne şekilde ilerlemesine yardımcı olmaktadır. Geri bildirim veren profesyoneller suçlayıcı bir davranış sergilerlerse karşı tarafı ürküte bilirler.Geri bildirim alanda bunu ters tepe bilir. Yani geri bildirim verende alanda iyi bir davranış sergilemelidir. Geri bildirim alan insanda bir kulağından girip bir kulağından çıkmaması için aldığı bildirimi uygulamaya geçmeli geçmeli ki geri bildirim veren profesyoneller sizdeki ışığı,mücadeleyi ve hırsı gördükçe mutlu olacaktır.Bu mutluluk sizi farklı bildirimlere götürür belki sizin hayatınızın döngüsü bile değişebilir.Ben kusursuzum ben mükemmelim dememeli hiç kimse bunu diyen insanlar emin olun ne bildirim alır ne bildirim verir.Geri bildirim çöpe atılacak bir mevzu değildir. Her kurumda mutlaka yöneticilerin uygulamasını gerektiğini düşünüyorum. Yöneticiler aldıkları elemanı uzun süreli firmada istihdam etmek istiyorlarsa geri bildirim vermeliler karşı taraf da bu bildirimlerle mutlu olacaktır ve kurumdan ayrılma isteği azalacaktır. Yöneticilerin verdikleri geri bildirimi karşı taraf uygularsa kurumda iletişim hat safhada olacaktır. Geri bildirim sadece kişilerin hatalarını öğrenmek olmadığını düşünüyorum. Geri bildirime nasıl bakılırsa öyle görülür belki geri bildirim alan kişilerde birçok güzel nedenlere sebep olabilir. Yöneticiler geri bildirim verdikleri kişilere bildirim vermeden önce ve sonrasına bence bir bakmalılar. Kişiler kuruma gelirken bile öz güvenleri yerine net bir şekilde oturacağını düşünmekteyim. Geri bildirim herkese verilmelidir.


  

Olumlu Geri Bildirim :                                                                            

*Kişinin şirkete bağlılığını artırma ihtimali çok yüksek olabilir.         

*Takım çalışması istenildiği sonuca varabilir.                                         

*Kişi kendini geliştirdiğini hissede bilir.                                                  

*Sıcak bir iletişim ortamı oluşabilir.                                                       



  


Olumsuz Geri Bildirim:

*Şirketten istifa isteği oluşabilir.   

*Takım çalışması istenildiği duruma varmaya bilir.

*Kişi kendini yargılanmış olarak hissede bilir.

*Soğuk bir iletişim ortamı oluşabilir.




Örnek:

Öğretmen Cecilia Paim, kendi bulduğu bir cümleyi yazmak için tahtaya gelmek isteyen olup olmadığını sorunca, hiçbir öğrenci yerinden kımıldamadı. Zeze bir şey düşündü ve parmağını kaldırdı. Öğretmen ‘’Gelmek mi istiyorsun Zeze?’’ diye seslendi. Zeze sırasından kalktı ve tahtanın yarısına bile ulaşamamasına rağmen tebeşiri eline alıp ‘’Birkaç gün sonra tatile gideceğiz.’’ diye yazdı. Zeze tam o sırada Bayan Paim’in yüzüne baktı ve onun gülümseyen yüzünü izledi. Zeze başarısından hoşnut, sırasına oturdu.(Şeker Portakalı adlı kitaptan alıntıdır.)





Sadece profesyonel hayatta geri bildirim olmamalı. 

Hayatımızın her yerinde olmalı.

Herkes geri bildirim almayı hak eder.



Not: Olumlu/Olumsuz geri bildirimlere açığım. Geri bildirim aldıkça daha iyi ilerlediğimi düşünmekteyim. Yorumlarınızı beklerim.


Güzel Geri Bildirimler Sizinle Olması Dileğiyle,

Selçuk GÜL😛😛😛


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne istediğini biliyor musun?

Ne istediğini biliyor musun? Selam güzel insan, Öncelikle değerli vaktini ayırdığın için kendi adıma teşekkür ediyorum. Uzun süredir vakit bulamadığım için yazı yazamadım bundan dolayı da blog sayfama tekrardan merhaba demek istedim. Yani sonunda diye bildim. Ne istediğini bilmek… Sana belki atmış olduğum başlık enteresan gelmiş olabilir ama kararımı bu başlıktan yana kullanmak istedim. Yapmış olduğum mülakatlarımdan yola çıktığımda mavi-beyaz yaka fark etmezsiniz genel anlamda insanlar nereye gittiğini önemsemiyorlar. Özellikle de yeni mezun olan üniversite mezunu adaylar bunu sıklıkla yaptığını fark ettim. Görüşme esnasında özellikle Junior pozisyonlarda aradığım beklentim veya beklentimiz HEYECAN, IŞILTI, İSTEKLİLİK ama maalesef görüştüğüm genç mezun adaylarımda bunları yakalayamıyorum. Tabii ki de herkes heyecanlı, istekli olmayabilir ama bir şeyi karşı taraftan almamız gerektiğini düşünüyorsak, bir şeyler vermemiz gerekmektedir. Genellikle, öğrenci veya yeni mezun olan k

17. İNSAN YÖNETİMİ ZİRVESİNDEN ANEKTODLAR

Kültür’ün Sesini Dinle! Bu yıl Peryön Güney Marmara (Bursa) bölgesinin düzenlemiş olduğu , 17 .insan yönetimi zirvesinde yer aldım. Zirvenin mottosu : ‘‘kültür’ün sesini dinle’’ idi. Hem akademik hemde genel çerçevede birden fazla kültür kavramı konuşuldu. Benim keyif alarak dinlediğim bir organizasyon idi. Sizlere de belirli bir boyutunu aktaracağım. Konuşmacılar; Konuşmacılar Kurum / Görev Konu Numan ÖZCAN BM *(ILO) Türkiye Ofisi Direktörü İşin Geleceği Ela KULUNYAR – Önder ŞENOL Doğuş Otomotiv İnsan Kaynakları Müdürü – Defacto Finanstan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hedef  Birliği: Mutlak Kuzey Neresi? Necdet TURHAN Türkiye’nin Görme Engelli İlk Dağcısı ve Milli Atleti İçinizdeki Zirveye Çıkın Doç.Dr.Kurtuluş KAYMAZ – Dr.Öğr.Üyesi Şenol BAŞTÜRK Uludağ Üniversitesi -Akademisyenleri Akademik Bakış:Teoriden Pratiğe Kültür Gamze GÜRER – Elif ARSLAN AZAK – Cenk GÜNAY

20’li Yaşlara

  Merhaba Sevgili Okuyucum, Nasılsın? sorusunu sormadan başlamak istemedim. Umarım, çokça iyisindir. Bugünlerde bir kitap okuyor idim, sonunda bitirebildim. 😉  Tabii ki çok severek okuduğum kitaplardan biriydi. Aslında kitaptan daha çok bir kılavuz olarak adlandırmak çok daha iyi olabilir. Kitabın adı: #20’liyaşlardaişhayatı Okurken, hep aklım şu an ki profesyonel hayatımı irdeleyerek geçtiğini söyleyebilirim. Yani ister istemez kitap insanı irdeletmeye doğru evrilleştiriyor. Hani derler ya; tadı damağımda kaldı. İşte sanırım benim öyle olduğunu söyleyebilirim. İş hayatının; olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle aktarıyor yazar. Özellikle, yeni mezun olmuş kişilere inanılmaz tavsiyeler aktardığını da söyleyebilirim, bu yüzden bir roman, hikâye falan değil ama iş hayatını anlamak, anlamlandırabilmek için okumanızı tavsiye ederim.   Kitap totalde 9 bölümden oluşmaktadır. Başlıklarını manidar bulduğumu da söyleyebilirim. İnsanın derdi ; gelişimse aslında bunu kovalamakta kendi elind