Ana içeriğe atla

Ne için varız ?



Öncelikle yazıya tıklayıp, okumaya başladığınız için teşekkür ederim. Sanırım uzun zamandır yazmıyorum ve neden yazmadığımdan dolayı sürekli mesajlar almaya başladım. Bu beni mutlu etti ve biraz duraksamaya uğrayan yazılarıma tekrar dönmeye başlamak için minik bir yazıyla tekrardan sahalara döndüğümü söyleyebilirim.

 

     
  Ne için varız!

İnsan kaynaklarına ilgi duymaya başladığım günden bu yana sürekli kafamda ''ne için varız'' sorusunu sürekli kendimde irdelemeye başladım. Mesleğin içerisine girdiğim günden beri işletmelerin en çok insan kaynakları departmanına bu soru ile irdelenmeli ve gerekirse deşilmeli ki departman tam olarak neye, kime? hizmet ediyor tam anlamıyla bütünsel olarak anlaşılması kolaylaşsın ve adım adım süreçlere hakimiyetler sağlansın. Eğer kurum kültüründe özellikle de insan kaynakları tarafı kendini değerli hissederse bu değerlilik kurumun tümüne adapte olur. Hatta ucu bucağı olmayan güzel çalışmalar, etkileşimler kurumda yer alır. İnsan kaynakları için genel bir tanımlama yapmam gerekirse, işçi ile işveren arasındaki köprü hem de çok sıkı sıkıya bağlı bir köprü olduğunu söyleyebilirim ama bu köprünün yapımında ürünler eksik kullanırsa köprü tamamen kamburlaşmaya başlar. Süreçlerin daha etkin, verimli ve çalışan bağlılığının güçlü olması için muhakkak tepe yöneticilerin vizyonu gelişmiş ve bunun yanında kaynak kullanımın doğru yönetildiği bir çalışma ile temiz, şeffaf ve ahlaklı bir kurum kültürü oluşmaya adım atar bu adımlar zamanla gelişir, büyür ve yaşamaya devam eder. Yöneticiler enkaz altında kalan bir işletmeyi belirli bir süre daha götürür ama sonunda duvara toslamalar başlar bunun için vizyon+kaynak iyi bir şekilde entegre olursa, güçlü ve mutlu bir çalışanları olan kurumlar meydana gelir. 

 



'' Gelişim için Değişim, Değişim için Gelişim''

 

Sevgiler,

Selçuk GÜL


 

 

 

 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne istediğini biliyor musun?

Ne istediğini biliyor musun? Selam güzel insan, Öncelikle değerli vaktini ayırdığın için kendi adıma teşekkür ediyorum. Uzun süredir vakit bulamadığım için yazı yazamadım bundan dolayı da blog sayfama tekrardan merhaba demek istedim. Yani sonunda diye bildim. Ne istediğini bilmek… Sana belki atmış olduğum başlık enteresan gelmiş olabilir ama kararımı bu başlıktan yana kullanmak istedim. Yapmış olduğum mülakatlarımdan yola çıktığımda mavi-beyaz yaka fark etmezsiniz genel anlamda insanlar nereye gittiğini önemsemiyorlar. Özellikle de yeni mezun olan üniversite mezunu adaylar bunu sıklıkla yaptığını fark ettim. Görüşme esnasında özellikle Junior pozisyonlarda aradığım beklentim veya beklentimiz HEYECAN, IŞILTI, İSTEKLİLİK ama maalesef görüştüğüm genç mezun adaylarımda bunları yakalayamıyorum. Tabii ki de herkes heyecanlı, istekli olmayabilir ama bir şeyi karşı taraftan almamız gerektiğini düşünüyorsak, bir şeyler vermemiz gerekmektedir. Genellikle, öğrenci veya yeni mezun olan k

17. İNSAN YÖNETİMİ ZİRVESİNDEN ANEKTODLAR

Kültür’ün Sesini Dinle! Bu yıl Peryön Güney Marmara (Bursa) bölgesinin düzenlemiş olduğu , 17 .insan yönetimi zirvesinde yer aldım. Zirvenin mottosu : ‘‘kültür’ün sesini dinle’’ idi. Hem akademik hemde genel çerçevede birden fazla kültür kavramı konuşuldu. Benim keyif alarak dinlediğim bir organizasyon idi. Sizlere de belirli bir boyutunu aktaracağım. Konuşmacılar; Konuşmacılar Kurum / Görev Konu Numan ÖZCAN BM *(ILO) Türkiye Ofisi Direktörü İşin Geleceği Ela KULUNYAR – Önder ŞENOL Doğuş Otomotiv İnsan Kaynakları Müdürü – Defacto Finanstan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hedef  Birliği: Mutlak Kuzey Neresi? Necdet TURHAN Türkiye’nin Görme Engelli İlk Dağcısı ve Milli Atleti İçinizdeki Zirveye Çıkın Doç.Dr.Kurtuluş KAYMAZ – Dr.Öğr.Üyesi Şenol BAŞTÜRK Uludağ Üniversitesi -Akademisyenleri Akademik Bakış:Teoriden Pratiğe Kültür Gamze GÜRER – Elif ARSLAN AZAK – Cenk GÜNAY

20’li Yaşlara

  Merhaba Sevgili Okuyucum, Nasılsın? sorusunu sormadan başlamak istemedim. Umarım, çokça iyisindir. Bugünlerde bir kitap okuyor idim, sonunda bitirebildim. 😉  Tabii ki çok severek okuduğum kitaplardan biriydi. Aslında kitaptan daha çok bir kılavuz olarak adlandırmak çok daha iyi olabilir. Kitabın adı: #20’liyaşlardaişhayatı Okurken, hep aklım şu an ki profesyonel hayatımı irdeleyerek geçtiğini söyleyebilirim. Yani ister istemez kitap insanı irdeletmeye doğru evrilleştiriyor. Hani derler ya; tadı damağımda kaldı. İşte sanırım benim öyle olduğunu söyleyebilirim. İş hayatının; olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle aktarıyor yazar. Özellikle, yeni mezun olmuş kişilere inanılmaz tavsiyeler aktardığını da söyleyebilirim, bu yüzden bir roman, hikâye falan değil ama iş hayatını anlamak, anlamlandırabilmek için okumanızı tavsiye ederim.   Kitap totalde 9 bölümden oluşmaktadır. Başlıklarını manidar bulduğumu da söyleyebilirim. İnsanın derdi ; gelişimse aslında bunu kovalamakta kendi elind