Ana içeriğe atla

Hedefini bil ki amacına ulaşabilesin-5

Herkese Merhaba,

Sevgili İnsan Kaynakları Müdürü Esra Ulutaş Atan ile X ve Y kuşağının aklına takılan sorulara bir cevap bulmak için yapmış olduğumuz röportaj çalışmasını sizinle paylaşıyorum. Kendisine buradan teşekkür ederim.

Paylaşmış olduğum yazının amacı benim gibi İnsan Kaynakları profesyoneli olmak isteyen gençlerin hangi adımlarla iş dünyasına hazırlanmalarını ve profesyonellerin bizden beklentilerini kısmen ortaya koyabilmektir. Umarım hepimiz için faydalı bir çalışma olmuştur.

Kıymetli zamanınızı ayırdığınız için şimdiden size teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Esra Ulutaş Atan. 1982 Bursa doğumluyum. Lise eğitimine kadar Bursa’da eğitim gördüm. Daha sonra sırasıyla Ege Üniversitesi İşletme bölümünde lisans, Bahçeşehir Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Halen Uludağ Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon bölümünde doktora eğitimime tez döneminde devam  etmekteyim.13 yıl boyunca insan kaynakları alanında profesyonel olarak çeşitli görevlerde çalıştım. 8 yıldır İnsan Kaynakları Müdürü olarak görevime devam etmekteyim. Son olarak Beyçelik Holding bünyesindeki Bursa Sheraton & Aloft Hotel bünyesinde Grup İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevimi üstlenmekteyim. Profesyonel hayattaki görevimin yanısıra İkayder (İnsan Kaynakları Yöneticileri Derneği) yönetim kurulu üyesi olarak “İkayder Akademi “ sorumlusu olarak faaliyetleri yönetmekteyim. Evli ve bir erkek çocuğu annesiyim
İnsan kaynakları size neyi ifade etmektedir?
İnsan kaynakları; dokunabileceğiniz yüzlerce hayat, şeklini verebileceğiniz bir kurum kültürü anlamına geliyor benim için.
Neden insan kaynakları alanında kariyer yapmak istediniz?
İletişimi, üretmeyi, insanlarla vakit geçirmeyi ve onların sosyal veya profesyonel hayatlarına dokunmayı seviyorum.
Üniversite öğrencilerine hedef oluşturmalarında nasıl bir tavsiyeniz vardır?
Hayal kurmanın maliyetli bir şey olduğunu ancak hayallerinin peşinden olabildiğince koşabilmenin maliyetini minimize edebileceğini unutmamalarıdır. Bunun yanı sıra  teori hiçbir zaman uygulama ile birebir örtüşmez ama yol gösterir.
İnsan kaynaklarının gelecekteki yeri sizce nedir?
Dijital bir dünya içerisinde ancak yine insanların şekillendireceği bir formda.Mutlaka dijitalleşen dünya inan kaynakları alanında da kendini hissettirmeye başladı ancak bu demek değil ki insan ve yetkinlikleri yok sayılacak. Hayır asıl şimdi tüm hikaye insanların gelişen yetkinlikleri üzerine yeniden kurgulanacak. Eğitimin önemi artacak ve kendini yetiştiren ve geliştiren dijital ik’ ya yol gösterici olacak. İnsan kaynağı değer kaybetmeyecek özetle değer yargıları değişecek ve aksine gelişip daha önemli hale gelecektir.
İnsan kaynaklarının kurumlardaki rolü sizce nedir?
Kurumun büyük resmindeki renkleri oluşturur insan kaynakları departmanları. Eğer rengarenk bir tabloda büyük resme bakabiliyorsanız iyi bir insan kaynakları yönetimi sergileyen bir ik ekibiniz vardır. Kurum kültürü her bir renkte gizlidir. Renksiz resimler tek tip insanlar, yok olmuş duygular ve davranışlar demektir. Renkli bir büyük resim için insan kaynağınızı çok iyi şekillendirmeli ve yönetebilmelisiniz. Siyah beyaz resimlerde ayrıntıları asla net göremezsiniz.Net göremediğiniz bir durumda stratejinizi belirlemeniz bir o kadar zor olacaktır.
Yeni mezun bir adayın özgeçmişinde neler olmalıdır?
Ben yeni mezun adayların özgeçmişlerinde kendine ne kadar yatırım yapmış ona bakıyorum. Sadece okula sığınıp kalmış mı? Kabuğunu kırıp bir alanda uzmanlaşmaya yönelmiş mi? Bu sadece sertifika toplamak olmaz tabi ki. Hangi yönde hareket etmiş uzmanlaşmak için. İş deneyimi var mı? Bence her üniversite öğrencisi bir kurumda x veya y görevde mutlaka çalışmalı bir süre. Bu profesyonel hayatı tanımak ve yol haritasını çizmek ve gücün kontrollü olursa işe yarayacağını görmek için çok kıymetli bir kişisel yatırım bana göre. Sertifika sayısı değil ama yol haritasını belirlemiş olması beni etkiler yeni mezun bir arkadaşımızın cv’sinde.
Mülakat esnasında aşırı heyecanlanan adayı rahatlatmak için herhangi bir yönteminiz veya tavsiyeniz var mıdır?
Ben heyecanlı olsun olmasın mülakatlarda pozisyona bakmaksızın şu bilgiyi mutlaka aktarırım adaylara. “Mülakatlar çift yönlü süreçlerdir. Yani biz sizi değerlendirirken sizde eş zamanlı olarak bizi değerlendiriyor olacaksınız. Ben sizin için bu kurumun vitriniyim şu an. Bu mülakat sonunda beni örneklem alarak bu kurumda çalışmak isteyip istemediğinize karar vereceksiniz. Bu sebeple şartlarımız eşit. Rahat ve kendimiz olmak sanırım en doğrusu olacak 😊 Tabi bu benim tarzım çok başka durumlarla karşılaşanlar olabilir.
Heyecan kaybedilmemesi gereken bir duygudur bu sebeple eğer heyecanlılarsa sakın o duyguyu kaybetmesinler bütün başarılar o heyecanın ardında gizlidir bana göre.



Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken,hayal gücü tüm dünyayı kapsar.
Albert Einstein


  Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın aktarılamaz.
Saygılarımla,

Selçuk GÜL


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne istediğini biliyor musun?

Ne istediğini biliyor musun? Selam güzel insan, Öncelikle değerli vaktini ayırdığın için kendi adıma teşekkür ediyorum. Uzun süredir vakit bulamadığım için yazı yazamadım bundan dolayı da blog sayfama tekrardan merhaba demek istedim. Yani sonunda diye bildim. Ne istediğini bilmek… Sana belki atmış olduğum başlık enteresan gelmiş olabilir ama kararımı bu başlıktan yana kullanmak istedim. Yapmış olduğum mülakatlarımdan yola çıktığımda mavi-beyaz yaka fark etmezsiniz genel anlamda insanlar nereye gittiğini önemsemiyorlar. Özellikle de yeni mezun olan üniversite mezunu adaylar bunu sıklıkla yaptığını fark ettim. Görüşme esnasında özellikle Junior pozisyonlarda aradığım beklentim veya beklentimiz HEYECAN, IŞILTI, İSTEKLİLİK ama maalesef görüştüğüm genç mezun adaylarımda bunları yakalayamıyorum. Tabii ki de herkes heyecanlı, istekli olmayabilir ama bir şeyi karşı taraftan almamız gerektiğini düşünüyorsak, bir şeyler vermemiz gerekmektedir. Genellikle, öğrenci veya yeni mezun olan k

17. İNSAN YÖNETİMİ ZİRVESİNDEN ANEKTODLAR

Kültür’ün Sesini Dinle! Bu yıl Peryön Güney Marmara (Bursa) bölgesinin düzenlemiş olduğu , 17 .insan yönetimi zirvesinde yer aldım. Zirvenin mottosu : ‘‘kültür’ün sesini dinle’’ idi. Hem akademik hemde genel çerçevede birden fazla kültür kavramı konuşuldu. Benim keyif alarak dinlediğim bir organizasyon idi. Sizlere de belirli bir boyutunu aktaracağım. Konuşmacılar; Konuşmacılar Kurum / Görev Konu Numan ÖZCAN BM *(ILO) Türkiye Ofisi Direktörü İşin Geleceği Ela KULUNYAR – Önder ŞENOL Doğuş Otomotiv İnsan Kaynakları Müdürü – Defacto Finanstan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hedef  Birliği: Mutlak Kuzey Neresi? Necdet TURHAN Türkiye’nin Görme Engelli İlk Dağcısı ve Milli Atleti İçinizdeki Zirveye Çıkın Doç.Dr.Kurtuluş KAYMAZ – Dr.Öğr.Üyesi Şenol BAŞTÜRK Uludağ Üniversitesi -Akademisyenleri Akademik Bakış:Teoriden Pratiğe Kültür Gamze GÜRER – Elif ARSLAN AZAK – Cenk GÜNAY

20’li Yaşlara

  Merhaba Sevgili Okuyucum, Nasılsın? sorusunu sormadan başlamak istemedim. Umarım, çokça iyisindir. Bugünlerde bir kitap okuyor idim, sonunda bitirebildim. 😉  Tabii ki çok severek okuduğum kitaplardan biriydi. Aslında kitaptan daha çok bir kılavuz olarak adlandırmak çok daha iyi olabilir. Kitabın adı: #20’liyaşlardaişhayatı Okurken, hep aklım şu an ki profesyonel hayatımı irdeleyerek geçtiğini söyleyebilirim. Yani ister istemez kitap insanı irdeletmeye doğru evrilleştiriyor. Hani derler ya; tadı damağımda kaldı. İşte sanırım benim öyle olduğunu söyleyebilirim. İş hayatının; olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle aktarıyor yazar. Özellikle, yeni mezun olmuş kişilere inanılmaz tavsiyeler aktardığını da söyleyebilirim, bu yüzden bir roman, hikâye falan değil ama iş hayatını anlamak, anlamlandırabilmek için okumanızı tavsiye ederim.   Kitap totalde 9 bölümden oluşmaktadır. Başlıklarını manidar bulduğumu da söyleyebilirim. İnsanın derdi ; gelişimse aslında bunu kovalamakta kendi elind